İş Hayatında Başarı Melisa Gülay

Mezun olmak, yeni bir hayatı selamlamak ve tüm sorumlulukları ile onu kucaklamaya çalışmak sanıyorum çoğumuz için kariyer yolculuğumuzun en heyecan verici aşamalarından biridir. Ancak bir yandan iş hayatına girme evresi sandığımız kadar netliklerle ilerlemeyebilir. Günümüz iş dünyasında, kariyer yolculuğuna çıkan birçok genç profesyonel ve üniversite öğrencisi, freelance çalışma ile kurumsal çalışma arasında seçim yapma konusunda kararsız kalıyor. Freelance mi yoksa kurumsal bir iş mi daha iyi? Günümüzde artık buna yönelik özel olarak ilan açan, ona göre iş alımı yapan, hatta şirketinde belirli bir çalışma dengesi yüzdesi benimseyip buna göre ilerleyen pek çok firma bulunmaktadır. Belki de bu nedenle birçoğumuz, geleneksel kurumsal çalışma modeline ek olarak freelance çalışma fırsatlarını da değerlendiriyoruz. Hem freelance hem de kurumsal rollerin kendine özgü avantajları ve dezavantajları olsa da ikisi arasında kariyer yolunuzu, yaşam tarzınızı ve gelirinizi önemli ölçüde etkileyebilecek temel farklılıklar vardır.

Öyleyse, sizin için en iyi kariyer modeli hangisi?

Bu yazımızda, her birinin avantajlarını ve dezavantajlarını, ayrıca freelance ve kurumsal arasındaki benzersiz farkları inceleyeceğiz. İster kariyerinize nereden başlayacağınızı ister kariyer değişikliği yapmayı düşünün isterseniz sadece farkları merak edin, bu yazı her yol hakkında da değerli bilgiler sağlayacaktır! Gelin, freelance ve kurumsal çalışmayı tüm yönleriyle birlikte ele alalım. 

Freelance Çalışma Nedir?

Freelance çalışma, belirli bir şirkete bağlı olmadan, proje bazlı veya sözleşmeli olarak çalışmayı ifade eder. Bu cümle “Özgürlüğün ve Esnekliğin Adresi” olarak tanımlanabilir. Son yıllarda dijitalleşmenin artmasıyla ve günümüz dünyasında çok büyük yer edinmesiyle birlikte yazılım geliştirme, grafik tasarım, içerik üretimi, dijital pazarlama ve danışmanlık gibi pek çok özgün içerik odaklı alanlarda freelance çalışma yaygınlaştı. Daha çok kişisel ilgi alanı ve yeteneklere göre çalışmaya imkân sağlayan bir model olarak yükselişe geçmesi belki de gözümüzde cazibesini büyütmektedir. 

Freelance Çalışmanın Avantajları

İşte yıllardır hepimizin bildiği “9-5” terimi yerine istediğini tercih edebilme lüksüne sahip freelance çalışmanın avantajları:

• Esneklik: Serbest çalışan olmanın sanırım en temel avantajı esnek saatlere sahip olabilmektir. Kendini en verimli hissettiğin zamanlarda, erken kalkmak zorunda kalmadan gün içinde hatta gece de çalışabilirsin. Kendi çalışma saatlerinizi belirleyebilir ve istediğiniz yerden çalışabilirsiniz.
• Bağımsızlık: Kendi projelerinizi seçebilir, istemediğiniz işleri reddedebilirsiniz. Kendi patronun olma zamanı! Sen ve müşterilerin bir bütün, geriye kalan tüm kontrol senin elinde olabilir.
• Gelir Potansiyeli: Birden fazla müşteriye hizmet vererek gelir sınırlarınızı genişletebilirsiniz. Hem aynı hem de farklı alanlarda işler alarak, sabit bir maaş yerine çeşitli işlerle gelir düzeyinizi arttırabilirsiniz.
• Erken Başlangıç: Bugün, yarın, haftaya? Ya da tam şu an! Kendi yeteneğine ve tecrübene bağlı olarak istediğin zaman bu adımı atabilir ve kariyerinize erken bir başlangıç yapabilirsiniz. 

Freelance Çalışmanın Dezavantajları

Her meslekte olduğu gibi freelance çalışmanın da avantajları olduğu kadar dezavantajları da vardır. Her şey sandığımız kadar toz pembe ve kabul edilebilir olmayabilir. Biraz da bu dezavantajlara bakarak bir freelancer olmak ya da olmamak üzerine düşünebiliriz.  

• Düzensiz Gelir: İş alım sürecini iyi yönetemezseniz gelir dalgalanmaları yaşayabilirsiniz. Maalesef, düzenli bir iş yerine daha öznel işler alacağınız için bu dengeyi sağlamak her ay ya da her daim mümkün olmayabilir.
• Sosyal Haklar Eksikliği: Sigorta, emeklilik ve yan haklar genellikle freelance çalışan tarafından karşılanır. Sağlık yardımları ve sigorta pahalı gelebilir, hasta olduğun ya da izinli olduğun zaman bir ödeme alma söz konusu olmayabilir. Kendi izini kendin verdiğin için gelirdeki düşüşü ve ödemeyi düşünmek durumunda kalabilirsiniz.
• Kendi Patronun Olmanın Getirdiği Sorumluluklar: Avantaj mı dezavantaj mı olduğu konusunda üzerine çok düşünülen bir madde. Sorumlulukların hem bir patron hem de çalışan gibi iki boyutta da detaylanır; vergi ödemeleri, müşteri yönetimi ve iş takibi gibi konularla bireysel olarak ilgilenmek gerekir. 

Freelance çalışma ne siyah ne de beyazdır. Özgürken bir o kadar bağlı, sosyalken bir o kadar düşünceli, patronken bir o kadar da çalışansındır. Denge her zaman karşımıza çıkmaktadır ve bu tercihi yaparken de her şeyi göz önünde bulundurarak hedeflerimiz doğrultusunda bir seçim yapabiliriz.

Freelance Çalışmaya Nereden Başlanır?

Eğer ben denge işini de hallederim kendi işimin patronu da olurum diyorsanız; işte size rehberlik edecek bir başlık daha! Freelance çalışmaya başlamak istiyorsanız, aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

• Becerilerinizi Belirleyin: Sence sizin gizli cevheriniz ne? Grafik tasarım, yazılım, çeviri, içerik yazarlığı gibi alanlar başlıca akla gelenler. Bu alanlardan birinde uzmanlaşarak kişisel becerinizi belirleyebilir ve üzerine katarak bunu mesleğiniz haline getirebilirsiniz.
• Portföyünüzü Oluşturun: Becerilerimizi geliştirdik, işler yapmaya başladık peki ya sonrası? Tecrübelerinizi bir diğer işiniz için müşterinizle paylaşmak hem sizin hem de müşteriniz açısından güven ortamı oluştur. Yaptığınız işleri sergileyebileceğiniz bir online portföy hazırlamak ile bu işe başlayabilirsiniz (Behance, GitHub, Medium vb.).
• Freelance Platformlarına Katılın ve Ağınızı Genişletin: Network! İş hayatında en çok duyduğumuz kelimelerde ilk 5’te yer alabileceğini düşündüğümüz bir terim yine karşımızda. LinkedIn ve diğer profesyonel platformlarda kendinizi tanıtabilir ve müşteri ağınızı genişletebilirsiniz. Bununla birlikte Upwork, Fiverr, Bionluk ve toptalent.co gibi sitelerde hesap açarak istediğiniz işleri alabilirsiniz.

Kurumsal Çalışma Modeli Nedir?

Hepimizin yıllardır aşina olduğu kurumsal kariyer, belirli bir şirkete tam zamanlı veya yarı zamanlı olarak bağlı çalışmak anlamına gelir. Kurumsal kariyer planlaması, çalışanların kariyer hedeflerine ulaşmaları için gereken yol haritasını belirlemek ve bu hedeflere ulaşmaları için gerekli destekleri sunmak anlamına gelir. Bu modelde çalışanlar, sabit bir maaş ve çeşitli yan haklarla güvence altına alınır. Ben kolay riskler alamam her şeyim güvence olsun diyorsanız, gelin birlikte kurumsal hayata bir göz atalım.

Kurumsal Çalışmanın Avantajları

Hepimizin aşina olduğu 9-5 benim, düzenim her şeyim diyenlerin tercih ettiği kurumsal çalışmanın avantajları:

• Düzenli Gelir ve Yan Haklar: Sigorta, emeklilik planı, yemek kartı, tatil izinleri gibi avantajlar sunar. Hatta bazı kurumlar duruma göre özel sağlık sigortanızı bile karşılayabilir. Her ay maaşınızın yatacağını bilerek işe gitme güveni sizi güvende hissettirebilir.
• Profesyonel Gelişim Fırsatları: Firma çalışanını benimser ve bünyesinde gelişmesi için çabalar. Sizin için bir kariyer planlaması yapar ve bu planlama eğitim programları, mentorluk ve terfi imkanları gibi başlıkları içerir. Böylece kariyer hedefinizde uzun vadede kendinizi geliştirebilirsiniz.
• Ekip Çalışması: “Günaydınn!”ile tüm ekibi selamlayarak güne başlamak, molalarda kahveyi demlerken smal-talk yapmak ve biz bir ekibiz hissiyatını benimsemek… Sosyalliği seviyor ve takım çalışmasına daha uygunsanız iş hayatında sosyal becerilerinizi geliştirebilir ve bundan keyif alarak işe gelebilirsiniz.
• Prestij ve İtibar: Kariyer planlamasının ve kurumsal çalışmanın sizi götürdüğü yerlerde daha büyük ve emin adımlar atabilirsiniz. Yıllar ilerledikçe büyük firmalarda çalışmak, CV’nize güçlü bir katkı ve kişisel tatminlik sağlayabilir.

Kurumsal Çalışmanın Dezavantajları

Kapıdan girdiğiniz andan itibaren güçlü rakipleriniz ile bir arada olursunuz. Ben de bir o kadar güçlüyüm der ve kurumsal hayata atıldığımızda ise birkaç dezavantaj bizi bekliyordur:

• Sabit Çalışma Saatleri: Bu sabah biraz daha uyuyayım cümlesini kurmak artık bir lüks olmuştur. Sizin değil kurumun bellirlediği 9-6 çalışma düzeni bazen esneklik açısından kısıtlayıcı olabilir. 
• Kendi İşinizi Yapma Şansı Daha Düşük: Üst yönetimin belirlediği misyon ve vizyon doğrultusuna yöneticiler ile karar verilen işler ele alınır. Kendi projelerinizi yönetmek yerine, belirlenen görevler doğrultusunda çalışırsınız. 
• Monotonlaşma: Bir projeden diğerine, bir işten diğerine atlama gibi bir şans olmayabilir. Belirli görevde uzun süre kalabilir ve işler tekrara girdiğinden iş hayatının monotonlaşması muhtemeldir. 

Kurumsal hayat, sunduğu güvence, profesyonel gelişim fırsatları ve prestij ile birçoğunuz için cazip bir seçenek olabilir. Düzen ve istikrar arayanlar için büyük avantajlar sunar. Ancak, sabit çalışma saatleri, belirli kurallara uyma zorunluluğu ve zaman zaman monotonlaşan iş süreçleri, esneklik ve yaratıcılık arayanlar için zorlayıcı olabilir. Unutmayın, önemli olan sizin için en doğru dengeyi bulmaktır!

Freelance mi, Kurumsal mı? Karar Vermeden Önce Kendinize Sormanız Gereken Sorular:

Özgürlük mü, güvence mi? Esneklik mi, yoksa düzenli maaş mı sizin için daha önemli?
Risk almayı sever misiniz? Freelance çalışmada gelir dalgalanmaları olabilir.
Sosyal bir iş ortamına mı ihtiyacınız var? Ekip çalışmasını mı, yoksa bağımsız çalışmayı mı tercih ediyorsunuz?
Kariyer hedefleriniz neler? Uzun vadede hangi alanda ilerlemek istiyorsunuz?

      Her iki çalışma modeli de kendine özgü avantajlar ve dezavantajlar barındırıyor. Eğer esneklik ve bağımsızlık sizin için önemliyse freelance çalışma, finansal güvence ve kariyer gelişimi sizin için daha ön plandaysa kurumsal çalışma daha iyi bir seçenek olabilir.
Hangi yolu seçerseniz seçin, Toptalent.co’da yer alan iş ve staj fırsatlarını takip ederek kariyerinizi bir adım öne taşıyabilirsiniz!

Siz hangi modeli tercih ediyorsunuz? Yorumlarda bizimle paylaşın!

En iyi yeteneklerin kariyer platformu toptalent.co'ya üye ol, Türkiye'nin ve dünyanın en iyi şirketlerinin iş, staj ve kariyer fırsatlarını keşfet.