İş Hayatında Başarı İpek Sekülü

Filmlerde kadınlara genelde iki rol verilir: Anne, eş ya da sürekli bitkin düşen bir işkolik (ve her zaman komik ve muhteşem bir kadın tarafından oynanır). Aslında, bunu üç yaparlar: Çoğu zaman da hayat kadınını oynarlar.

Ancak, kadınların kelimenin tam anlamıyla (merhaba, Lara Croft ve Lisbeth Salander) ya da mecazi olarak (kariyerlerinde ya da ormanda yalnız) dünyanın kaç bucak olduğunu gösteren ya da bizi ağlatana kadar güldüren birkaç film var (Kristen Wiig oldukça hoş).

Bugün, profesyonel kadın olarak hayatlarımızı ve onlardan öğreneceğimiz dersleri düşünmemizi sağlayan kişilere odaklanıyoruz. Aşırı meraklı bir televizyon yapımcısı, destekli bir sutyen ile yasal bir asistan veya çantalar konusunda iyi bir zevki olan bir şeytan olsun, şapkalar onlara çıkarılır. Biraz patlamış mısır alın ve izlemeye başlayın.

1. Aklı Havada (2009)

“Bazen doğru adamı bulana kadar ne kadar başarılı olduğumun bir önemli olmayacak gibi hissediyorum. Bu işe yarayabilirdi; bilirsiniz eksikliği doldurabilirdi. Beyaz yaka, uzun boylu bir üniversite mezunu, köpekleri seviyor, komik filmlerden hoşlanıyor, kahverengi saçlı, finans sektöründen çalışıyor, ancak açık havada yapılan sporlara düşkün. Her zaman Matt, John ya da Dave gibi bir heceli ismi olduğunu düşünürdüm. Mükemmel bir dünyada, 4Runner’ı kullanıyor ve benden çok sevdiği tek şey onun altın labı. Ve hoş bir gülümseme. Peki ya sen? “-Natalie Keener

Bu, şirket kültürü hakkında harika bir film, ancak en sevdiğim bölüm Anna Kendrick’in azimli bir karakteri olan Natalie Keener oldu. Konu kariyerine gelince ateşli bir silah oluyor ve yine de mutluluk tanımı, doğru kişiyi bulmasına bağlıdır (filmin en başında). Film aslında George Clooney’nin yolculuğuyla ilgilidir ancak biz akıl hocalığı yaptığı Natalie’yi de (ve kim George Clooney’den daha iyi bir akıl hocası isteyebilir?) görüyoruz. Ayrıca onun gelişmesini; insanların sayı olmadığını ve öylece gözden çıkarılamayacaklarını fark etmelerini seyrediyoruz

2. Şeytan Marka Giyer (2006)

“Neden seni işe aldığımı biliyor musun? Ben hep aynı kızı işe alıyorum – şık, ince, elbette … dergiyi idolleştirir. Ama sıklıkla -ki ben bilmiyorum, hayal kırıklığı yaratıyorlar ve … aptallar. Öyle ki, o etkileyici öz geçmiş ve sözde iş ahlakına ilişkin büyük konuşman ile-farklı olacağını düşündüm. Kendime, git dedim. Şansını dene. Zeki ve şişko kızı işe al. Umudum vardı. Tanrım, üzerinde yaşıyordum. Her neyse, beni diğer aptal kızlardan daha çok hayal kırıklığına uğrattın. “-Miranda Priestly

Devil Wears Prada, iş yerindeki kadınların tüm dinamiklerini, özellikle de korkunç olanları anlatan inanılmaz bir film. Ancak yine Miranda Priestley, kendi güçlü kişiliğinin kurbanı ve insanlar bununla ne yapacaklarını bilmiyorlar. Karakteri her zaman korkutucu ama tamamen parlak Vogue Genel Yayın Yönetmeni Anna Wintour’a ve ofis tasarımından yumuşak konuşulan komutlara kadar olan benzerlikleri inanılmaz. Filmdeki güzel moda yardımcı olur, ama aslında bu film kadınlar ve kariyerleriyle ilgilidir.

 3. Çalışan Kız (1998)

“Üst sıralara vardığınızda kuralları bolca esnetebilirsin, ancak oraya ulaşmaya çalışırken yapamazsın. Ve sen benim gibi birisin, kuralları bükmeden oraya gidemezsin. “-Tess McGill

Çalışan Kız, 80’li yılların sonlarında, omuz vatkalarının kudurmuş ve iş dünyasının oyun olduğu zamanda yapıldı. Mike Nichols tarafından yönetilen bu film, modern iş yerinde eğitim ve soy ağacına karşı olan ön yargıya göz atar. Carly Simon’un ilham verici bir soundtracki haline getirdiği drama, romantizm, kurumsal casusluk ve mizah yer almaktadır (Joan Cusack’e teşekkürler).

 4. Tatlı Bela/ Erin Brockovich (2000)

“Hayatımda ilk kez, bana saygı duyan insanlar var. Lütfen, bana bunu bırakmamı söyleme. “-Erin Brockavich

Eğer bir kitabı kapağına göre değerlendirmeye ilişkin bir dava olsaydı, bu olurdu. Ve bunun gerçek bir kadın üzerine kurulu olması onu daha da harika yapar. Julia Roberts, inatçı bir avukat yardımcısı olarak onu işe alan, şansını yitirmiş bekar bir anneyi canlandırdığı rolüyle bir Oscar kazandı. Multi-milyon dolarlık elektrik şirketinin varlığından korkunç bir şekilde etkilenen bir toplulukla ilgili bir davaya bakmaya başladığında, tek başına (ilk önce) bir soruşturma açar. David karşısında çok zor konuşan ve destekli sutyen kullanan bir anne bekler. Bu, başarısızlığın, doğru olan şey için savaşmanın ve sonuçta büyük kariyer başarısına ulaşmanın hikayesidir.

 5. Cuma Kızı (1940)

“Şimdi şunu al, şempanzeye çift geçir: Hiçbir röportaj yapılamayacak ve hiç hikaye olmayacak. Ve senin onaylanmış kontrollerin yirmi dakika içinde benimle çıkıyor. Onları aydınlatıyorsa senin için yanan Roma’yı örtbas etmem. Eğer iki gözümü sana tekrar diktiysem, sana doğru yürüyeceğim ve o maymun kafatasına Çin gongu gibi çınlayana kadar çekiç vuracağım! “-Hildy Johnson

Bu Howard Hawkes filminde, Hildy Johnson (şimdiye kadar gördüğün en büyük başlıkta Rosalind Russell) gazete işinde bulunmuştur. Evleniyor ve tam zamanlı eş ve anne olmak ister. Eski kocası (Cary Grant), editörü olur ve gitmesine izin vermez (hem işten hem de hayatından. Bu film ayrıca, aşk, evlilik ve mesleki kariyer arasında karar vermede kadınlar için çatışmayı gösteren bir Hollywood geleneğinin başlangıcını da işaret eder.

 6. Norma Rae (1979)

“Unut gitsin! Olduğum yerde kalıyorum. Beni  buradan çıkarman için polis departmanını, itfaiye ve ulusal muhafızlar gerekecek “-Norma Rae

Bu sadece kadınlar için değil, aynı zamanda birliklerin gerekliliği ve Amerikan toplumu için ne kadar önemli oldukları  gösterdiği için önemli bir film. Norma Rae, ailesi ile birlikte yaşayan bir diğer şansız bekar bir tek anne, küçük bir kasabada fabrikada çalışıyor ve hayatta kalmak için bu şirkete bağlı. Ancak meslektaşlarının aksine, Norma korkunç çalışma koşullarına dayanmaz – ve bir sendika temsilcisi şehre geldiğinde bir sorumluluk üstlenir.

 7. Bu Nasıl Sarışın (2001)

“Artık sıkıcı takım elbiseler ve külotlu çoraplar yok, ben olmadığım biri gibi olmaya çalışıyorum” – Elle Woods

Bu film hafif bir komedi olarak algılansa da, aslında güvenmek için gerçekten iyi bir film. Elle aslında bir adamı takip etmek için hukuk fakültesine gider, ancak Harvard’a girmesi oldukça etkileyicidir. Orada avukat olmak istediğinin farkına varması ve insanların bakışları ve dış görünümü ile haklı olarak bakmalarına rağmen çok akıllı bir kadındır. Ayrıca, sonrasında kariyer yolunu destekleyen birini seçmeye karar verir.

8. Süper Anne (1987)

“Bir bebeğim olamaz çünkü 12: 30’ta öğle toplantım var.” -JC Wiatt

Bu, klasik işkolik kadının aniden bebek sahibi olması ve kariyer-annelik seçimi arasında kalan bir kadını anlatan filmdir. Aslında, (J.C. Wiatt, her zaman muhteşem Diane Keaton tarafından oynanır), seçmesi zorunluymuş gibi hissediyor çünkü erkek arkadaşı bebeği seçme seçeneğini desteklemiyor … ve sonra bebeği işe getirince kovuluyor. Ancak Vermont’a taşındıktan sonra, Wiatt onun girişimci olduğunu çok ilginç bir şekilde keşfeder. Yolunuzun olması gerektiği düşündüğünüz şey, her zaman gerçekleşmez, ancak bu, kariyeriniz için yolun sonu demek değildir.

9. Mükemmel Saha (1997)

“Times Meydanı’nın ortasında bir reklam panosu istiyorum. Tamam? İstiyorum … Akademi Ödülleri’nin ortasında bir reklam istiyorum ve Vanity Fair’de 10 sayfalık bir düzenleme istiyorum -ve istediğim işte buy. “-Kate Mosley

Bu, Jennifer Aniston’un büyük ekrandaki ilk çalışmalarından biridir ve aynı zamanda onun en iyi rollerinden biridir. Film, vasat bir romantik komedi gibi görünür, ancak bazen bekarlar, özellikle de kadınlar, insanlar ciddi olduklarını düşünmedikleri için iş yerinde ayrımcılığa maruz kalırlar. Forbes Womanin’in The Knot.com ve WeddingChannel.com ile yaptığı yeni bir araştırmada kadınların yaklaşık yüzde 29’unun bir nişan yüzüğünün terfi şansını artıracağını söylediği bulundu. Kate, filminde büyük bir fikri olsa da reklam ajansında terfi alamayacak gibi hissediyor çünkü evli değil. Şimdi, gerçek hayatta Kate muhtemelen daha iyi bir ajansa geçmek isteyecektir, ancak bu bir film olduğu için bir adam (Jay Mohr), nişanlısıymış gibi davranmaya karar vererek terfi alır.

 10. Teklif (2009)

“Tuvalete gidip Bob bana zehirli bir kaltak dediği için ağlamıştım.” -Margaret Tate

Her ne kadar Sandra Bullock’u klişelerle tamamlayan klasik, bayat bir romantik komedi olsa da, burada bir miktar derinlik var. Sandra Bullock’un karakteri, iş yerinde soğukkanlı bir cadaloz olarak algılanır. Şimdi en güzel kişi olmadığı doğru, ancak ilerleme kaydetmenin tek yolunun bu zor dış ilişkileri göstererek olduğunu hisseder, buna muhteşem asistanına (Ryan Reynolds)  korkunç davranmakta dahildir. Ancak tüm romantik komedilerde olduğu gibi, kargaşa ortaya çıkar, sonra Alaska’ya giderler, Betty White oradadır, geri kalanı da tarihtir.

11. Sabah Neşesi (2010)

Jerry Barnes: ‘Day Break’, yetersiz miktarda çalışanı olan, yetersiz finanse edilen ve orada çalışanlarla kamuoyunda alay edilen, fazla ödeme yapılmayan, fazla çalışılan, korkunç bir yer.

Becky: Alacağım.

Rachel McAdams, başarısız bir sabah haber programında iş bulan, delice bir şekilde davranan genç bir yapımcı olarak Becky Fuller karakteri ile muhteşem bir performans sergiliyor. Becky, işi ile çok takıntılı ve şov iyi giderse dahi sakin olamaz bir yapıdadır. Hayalindeki işi The Today Show’da sunduğu zaman, kurduğu şova takılı kalmakla devam etmek arasında kalır.