Teknoloji Türkiye’de Yeni İş Alanları Oluşturacak

Yeni CV örneklerini incele

Dünya Ekonomik Forumu’nun “İşlerin Geleceği” çalışmasına göre teknolojik gelişmeler 2020’ye kadar 7 milyon iş kaybına karşılık 2 milyon yeni iş alanı açarken, Türkiye’de 600 bin iş kaybına karşı yeni iş alanları oluşturacak ve bu sayının 400 bini bulması bekleniyor.

Teknolojik gelişmelerin 2020 yılına kadar yaklaşık 7 milyon iş kaybına karşılık 2 milyon yeni iş alanı açacağı belirtilirken, bu durumun şirketlerin istihdam süreçlerinde belirleyici unsur olacağı ifade ediliyor.

Dünya Ekonomik Forumunun “İşlerin Geleceği” konulu çalışması, teknolojik gelişmelerin “istihdam” üzerindeki etkilerini ortaya koydu.

Çalışmaya göre, 2020 yılına kadar teknolojik gelişmeler ofis ve idari işlerde 4 milyon 759 bin, imalat ve üretim sektöründe 1 milyon 609 bin, inşaatta 497 bin, eğlence, spor ve medyada 151 bin, hukuk alanında 109 bin, montaj ve bakımda 40 bin iş kaybı yaşanacak. Bu süre zarfında toplam iş kaybının 7 milyonu bulması bekleniyor.

Öte yandan iş ve finans operasyonlarında 492 bin, yönetimde 416 bin, bilgisayar ve matematikte 405 bin, mimarlık ve mühendislikte 339 bin, satışla ilgili mesleklerde 303 bin, eğitim ve öğretimde ise 66 bin olmak üzere 2 milyonu aşkın yeni iş alanının oluşacağı tahmin ediliyor.

Türkiye’ye ilişkin tahminlere de yer verilen çalışmada, teknolojik gelişmelerin 2020 yılına kadar ülkede yaklaşık 600 bin iş kaybına karşılık 400 bin yeni iş alanı açacağı öngörüldü.

Yeni sektörleri genç nesil besleyecek

Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Çağlar Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, teknolojinin kısa dönemde istihdam daralması, orta ve uzun süreçte ise yeni istihdam alanları oluşturacağını belirtti.

Türkiye’de gençlerimiz geçmişte olmadığı kadar bilişime yatkın hale geldiğine dikkati çeken Özdemir, “Gelecek dönemde teknolojinin oluşturacağı yeni sektörleri besleyecek bir genç altyapımızın oluştuğu söylenebilir” dedi.

Özdemir, teknolojinin işsizliği etkileme kapasitesinin, o ülkenin teknik altyapısı ve küresel pazar payıyla doğrudan ilişkili olduğunun altını çizerek, “Teknolojinin iş gücü piyasalarını değiştirme ve yeniden yapılandırma hızı tahmin edilip, ona göre tedbir alınmalıdır. Aksi takdirde gelecekte geleneksel işlerin birden ortadan kalkacağı öngörüsü ile yeni nesilleri topyekün teknoloji bazlı işlere yöneltmenin bedelini tüm ülke ödeyebilir” değerlendirmesinde bulundu.