Yeteneklerini Geliştir Toptalent

Yurt Dışında Dil Eğitimi İçin Hazırlık Tüyoları

Yeni CV örneklerini incele

Yurt dışında dil eğitimi almayı planlıyorsan, muhtemelen bu tür bir zorlukla baş etme konusunda biraz gergin hissediyorsundur. Bu tamamen anlaşılabilir bir şey; yerel dili anlayıp konuşabilsen de veya tam tersi, kaybolduğunda yol tarifi isteyecek kadar bile o dile hakim olmasan da, başka bir ülkeye gitmek korkutucudur.

 

Yerel dile biraz bile aşina olmak, başka bir ülkede ve kültürde yaşamayı kolaylaştırmak ve günlük rutinine yeni bir dil eklemek için daha kolay bir adım atmana yardımcı olabilir.

Yurt dışında daha parlak bir kariyer elde etmek için yurt dışı eğitim fırsatları hakkında merak ettiklerinizi uzmanlarımıza sormak ister misiniz? Hemen form doldurun, ücretsiz destek fırsatını kaçırmayın.

Yabancı dil eğitiminde sadece öğrenilen dilde eğitim almak, yurt dışında bir dil öğrenmek için yeterli bir alternatif değildir. Yurt dışında dil eğitimi almaya başlamadan önce bir yerlerden başlaman gerekir. İşte yurt dışında dil eğitimi için hazırlık tüyoları:

1. Gitmeden önce hazırlık yap.

Her ne kadar çoğu kişi sadece öğrenilen dilde eğitim almayı övmeye devam etse de, aslında uluslararası bir hareketin ortasında değil, dil öğrenme sürecine evde başlamanın bir çok yararı vardır. 

Öğrenme tarzın (sosyal, görsel, işitsel veya fiziksel) ne olursa olsun, öğrenme sürecini öğrenme tarzına uyacak şekilde yapılandırmalısın. Ayrıca, dil eğitimini normal zamanlamana uyacak şekilde planlayabilir ve daha sonra yurt dışındaki zamanını alacağın dil eğitimi için yararlı alışkanlıklar geliştirerek geçirebilirsin.

Gitmeden önce zaten bir hazırlık yaptıysan, bir çalışma rutini sürdürmek çok daha kolay olacaktır. Çünkü bu hazırlık daha çok şey öğrenmen için seni motive edecektir.

2. Mobil uygulamalardan ve dil eğitim programlarından yararlan.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte yeni bir dil öğrenmek için araç bulmak çok daha kolaylaştı ve bunun için para ödemek zorunda bile değilsiniz. Telefonlarımız, dizüstü bilgisayarlarımız, tabletlerimiz ve Skype gibi araçlarımız bize 20 hatta 10 yıl önce öğrenmeyenlerin sahip olduğu çok çeşitli öğrenme seçeneklerine erişme imkanı veriyor.

Online olarak erişim imkanı olan dil eğitim programları ve mobil uygulamalar sayesinde öğrenmek istediğin dil için herhangi bir yerde pratik yapabileceğin anlamına geliyor.

Bireysel öğrenme tarzına bağlı olarak bir uygulama veya dil eğitim programı edin çünkü bunlar inanılmaz derecede yararlı bir araç olabilecek potansiyele sahipler. Bu ücretsiz kaynakları başka bir dil (veya üç) öğrenmek için kullanmaktan çekinme.

Not: Her gün birkaç dakika ayırarak uygulamalardan ve programlardan biriyle pratik yapmak için tutarlı bir zaman aralığı belirle.

3. Kendini eğitimini almak istediğin dil ile çevrele.

Finallerin ortasında olsan, tam gün çalışıyor olsan veya bir kenara koyamayacağın işlerin olsa bile, dil becerilerini geliştirmekten vazgeçmen gerekmez. Öğrenmek istediğin dili öğrenmek için pratik yapmak ve alışmak için kullanabileceğin sınırsız bir müzik, film, TV şovu, dergi, kitap ve hatta radyo dünyası var.

Dili eğlenceli bir şekilde öğrenmek istiyorsan ya bir şeyler dinleyerek ya da izleyerek öğrenebilirsin. Hem bu pratik yapmanın etkili bir yollarından biridir ve en iyi yanı, her yerde yapabilirsin!

Tercih ettiğin medya biçimi ne olursa olsun, bunu kolaylaştırmak için tonlarca kaynak vardır. YouTube buradaki en iyi arkadaşındır; Almanca'daki araştırmacı haberlerinden Korece müzik videolarına kadar her şeye bakabilirsin. Netflix, dilleri değiştirebilme veya gösterilere altyazı ekleyebilme avantajına sahip binlerce yabancı dil teklifine sahiptir; böylece hem okuma hem de dinleme pratiği yapabilirsin.İşitsel olarak daha iyi öğreniyorsan, global müzik türlerine göz at.

Not: 90 dakikalık bir filmi izlemek bile çok fazla geliyorsa, her gün hedef dilinde en az bir şey gördüğünden emin olmak için tarayıcının, bilgisayarının, telefonunun veya diğer cihazların dil ayarlarını değiştirebileceğini unutma!

4. Ana dili öğrenmek istediğin dil olan kişilerle tanış.

Büyük bir şehirde yaşıyorsan ve oldukça yaygın bir dil öğreniyorsan (İspanyolca, Fransızca, İtalyanca, Almanca veya İngilizce), ana dili öğrenmek istediğin dil olan kişileri bulabilirsin. Bu kişiler eğitimli öğretmenler olmayabilirler fakat muhtemelen birkaç kez kahve içmek için buluşmak ve sohbet etmek işe yarayacaktır. 

Yerel konuşmacılarla veya aynı dili öğrenmek isteyen diğer kişilerle iletişim kurmak, çalışma grupları kurmak ya da sadece buluşma ayarlamak harika bir yöntem olabilir. Bunun gibi bir uygulama sana mükemmel bir dilbilgisi ustalığı kazandırmaz, ancak yerel konuşmacılarla yüz yüze iletişim kurmanın yanı sıra insanların gerçekte nasıl konuştuğuna dair bir fikir edinmene yardımcı olur.

Eğer yakınında seçtiğin dili konuşan hiç kimse yoksa, dünyanın dört bir yanındaki öğrenmek istediği dil ana dili olanlar ile bağlantı kurmana yardımcı olacak online platformlar var. 

Not: Ana dil konuşmacıları ile tanışmak ve pratik yapmak, dil becerilerini gerçek dünyadaki durumlara nasıl uyguladığın konusunda daha doğru bir fikir edinmene, kafa karıştırıcı bulduğun veya daha fazla pekiştirmeye ihtiyaç duyduğun alanları ve konuları belirlemene yardımcı olacaktır.

5. Yaygın olan sözcük ve ifadelere odaklan.

Eğer önceden bir dil eğitimi aldıysan ve konuşma veya ezbere dayalı bir program kullandıysan, muhtemelen bu kursların yaratıcılarının neden insanların akrabaları veya ev dekoru hakkında bu kadar çok soru sorduğunu merak etmişsindir.

Bu tarz pratikler soru-cevap alışverişinde bulunmak ve sözcüklerin veya dilbilgisi yapılarının bağlam içinde nasıl kullanılabileceğini anlamak için harika olabilir ancak genellikle asla kullanmayacağın konulara veya kelimelere odaklanırlar.

Bir kelimenin tüm eş anlamlarını öğrenmeye çalışma, bunun yerine herkesin en sık kullandığı anlamını öğren ve diğerini öğrenene kadar onu kullan. Tamamen öğrendikten sonra eş anlamlıları öğrenmeye başlayabilirsin.

Doldurucu kelimeler - söylenecek bir sonraki şeyi düşünürken kullandığın kelimeler - buradaki arkadaşlarındır. Her dilin “um”, “iyi”, “gibi” ve benzeri yer tutucuları vardır ve herkes bunları kullanır. Doldurucu kelimelere hakim olmak uygun kelimeyi düşünüyormuşsun gibi görünmeni sağlar.

Not: Çoğu dil, konuşulan iletişimin çoğunluğu için yalnızca birkaç yüz kelime kullanır, bu nedenle, derhal büyük bir kelime haznesi oluşturmaya çalışmak yerine en yaygın sözcükleri, cümleleri ve yapıları sağlam bir şekilde kavradığından emin ol.

6. Gerçekçi ve faydalı öğrenme hedefleri belirle.

Dil eğitimi almak için gideceğin ülkeye gitmeden önce tüm kelimeleri öğrenmeye çalışmana gerek yok. Bunun yerine, bilmen gerekenleri düşün: bir klinikte staj yapacaksan, muhtemelen tıbbi kelimeleri tazelemen gerecek. Öte yandan çok fazla seyahat edeceğini düşünüyorsan, seyahatte işine yarayacak kelimeleri öğren.

Dil öğrenme yıldızı Benny Lewis'in S.M.A.R.T hedefleri dediği şeye bağlı kalmaya çalış: Özel (Specific), Ölçülebilir (Measurable), Ulaşılabilir (Attainable), Uygun (Relevant) ve Zamana bağlı (Time-bound). Dille ne yapmak istediğini ve ne kadar zaman öğrenmen gerektiğini düşünmek, ulaşılabilir, yararlı öğrenme hedefleri belirlemene katkı sağlarken, tamamen yeni bir dil öğrenme fikri hakkında bunalmış veya karamsar hissetmene de engel olacaktır.

İki dil bilen insanlar bile ikinci dillerinde bir roman yazamazlar, bu yüzden söylediğin her şeyde mükemmel olmaya çalışırken kendini strese atma. Bunun yerine, düşüncelerini etkili bir şekilde iletme yeteneğini geliştirmek ve doğru sözcüğü unutursan bir şeyi ifade etmek veya açıklamak için alternatif yollar bulmak için çalış. Unutma ki dilin asıl amacı kendini mükemmel ifade etmek için ödüller kazanmak değil, anlamanı sağlamaktır.

Not: Kısa vadeli öğrenme hedeflerini belirledikten sonra, bir yere yaz. Bu yolla, onlara odaklandığından daha çok emin olabilirsin.

7. Kendinle konuş. 

Evet, bu tuhaf deli hissettirebilir ancak konuşmaya başlamaktan korkarsan, bir dili konuşmakta daha iyi olman mümkün değil! Sadece yüksek sesle kelimeler söyleyerek pratik yapmak bile bir dili öğrenirken daha rahat olmanı sağla; özellikle günlük rutininizin bir parçası olan kelimelere, ifadelere ve bağlamlara (tabelalar vs.) odaklanırsan. 

Sınıfta bir dil öğrenmekten günlük hayatında kullanmaya geçişin en zorlu kısımlarından biri dört aşamalı çeviri işlemidir: yabancı bir dilde bir şeyler duymak, kafanızda Türkçe’ye çevirmek, bir cevap düşünmek, sonra bu cevabı hedef dile geri çevirmek. Bir kez akıcı hale geldiğinde doğal hale gelecektir ama bu uzun bir süreç. Hala evdeyken bu rutini uygulamaya başlamak, her gün her konuşma için aniden yapman gerektiğinde onu hızlandırmana yardımcı olacaktır.

Not: Kendinize "Bunu [dilde] nasıl söyleyebilirim?" diye sormaya başla. Beynin iki dilde düşünmeye alıştıkça, konuşmaya başlamak daha kolay olacaktır.

Yeni bir dil öğrenmek genellikle korkutucu bir süreçtir ancak çok zor olmak zorunda değildir. Yakında yeni dilini yurt dışında kullanacağını bilmek, gitmeden önce pratik yapmana yardımcı olacak mükemmel bir motivasyon aracıdır ve şimdi, yurt dışında dil eğitimi alırken ilk günden akıcılığınla yerlileri etkilemek için ihtiyacın olan tüm bilgilere sahipsin.

yurtdışı dil okulları

En iyi yeteneklerin kariyer platformu toptalent.co'ya üye ol, Türkiye'nin ve dünyanın en iyi şirketlerinin iş, staj ve kariyer fırsatlarını keşfet.