İş Hayatında Başarı İmge Şipkan

6 Basit İş Arama İpucu

Yeni CV örneklerini incele

6 Basit İş Arama İpucu

İş bulma işlemini tamamlayabilmeniz için stratejinizi belirlemenize yardımcı olacak kısa ve özlü iş arama ipuçlarını the Muse yazarı Jenny Foss aşağıdaki gibi listeliyor.

1. Kendinizi Doğru İfade Edin.

İnternet üzerinden bir iş başvurusunda bulunduğunuzda, özgeçmişinizin ilk olarak bir başvuru sistemi tarafından taranması ve daha sonra insan kaynakları çalışanı tarafından incelenmesi muhtemeldir. Özgeçmişinizi gözden geçiren ilk kişi, çoğunlukla, uyguladığınız işin ve daha önceki deneyimlerinizin tüm nüanslarını anlayabilen ya da anlayamayacak olan, daha düşük seviyedeki bir İK çalışanı ya da işe alım görevlisidir. Bu nedenle hem bilgisayarın hem de insanın “İşte aradığımız şey burada” diyerek bağlantıyı hızlı bir şekilde yapmasını sağlamanız gerekir.

İpucu

İş tanımını ve mevcut bilgilerinizi inceleyin. İş tanımındaki kelimeleri ve cümleleri yansıtıyor musunuz? Bu pozisyon için büyük önem taşıyan güçlü yönlerinizi sergiliyor musunuz?

2. İş Ararken Kendinizi İnternet Uygulamalarıyla Sınırlamayın.

Artık iş aramanızın son olmasını istiyorsunuz. Öyleyse, internet başvurularına güvenmeye devam edin. Fakat, istediğiniz pozisyon için bir kere başvuru yaptığınızda durmayın. O şirkette çalışan kişileri bulmaya başlayın ve kendinizi sevdirin, bilgilendirici görüşmeler planlayın. Bir işe alım görevlisine ulaşın ve birkaç soru sorun. Görüşme sağlamak için sizden etkilenebilecek insanlara ulaşmaya devam edin.

İpucu

Karar vericiler, ATS vasıtasıyla gelen özgeçmiş türlerini sıralamaya başlamadan önce önerilen veya kişisel tavsiye yoluyla gelen insanlarla görüşürler. Çalışmak istediğiniz şirketin içinde yer alan insanlarla birlikte sıralanarak, fark yaratabilir ve kendinizi öne geçirebilirsiniz.

3. Özgeçmişinizin (ve LinkedIn Profilinizin) Bir Dövme Olmadığını Unutmayın.

Evet, yeni özgeçmişiniz ve nefes kesen LinkedIn profiliniz çok hoş. Bununla birlikte, sizi belli bir pozisyon için doğrudan uygun bulmayabilirler. Hemen endişelenmeyin; kelimeleri ve anahtar terimleri değiştirmeyi deneyin. Özgeçmişiniz ve LinkedIn profiliniz bir dövme değildir. İş arama (ve kariyeriniz) boyunca onlara canlı, nefes alan belgeler gibi davranın.

4. Sizi İşe Alması için Hiç Kimseyi Zorlayamayacağınızı Kabul Edin.

Ön yazılarında mükemmel beyaz boşlukları olan, tüm “doğru” mülakat sorularını ezberleyen veya yaygın ifadeleri (yani klişeleri) kullanan çok az kişinin işe alındığını fark edin. Tüm bu mükemmellik, sizi sahnelenmiş ve orijinal olmayan bir görünüme sokacaktır. Bunun yerine, kibar ve sevimli olmanız için kendinize izin verin. Unutulmaz, sevimli adaylar çok büyük olasılıkla işi almayı başarır ve sonuna kadar götürür.

5. LinkedIn’de değilseniz, İşinizi Zorlaştırıyorsunuz.

İşe alımcıların %90’dan fazlasının birincil arama aracı olarak LinkedIn’ı kullandığını söylesem, abartmış olmam. Profesyonel iseniz, yalnızca LinkedIn hesabına sahip olmaya değil, onu avantajınız için tam olarak kullanmaya ihtiyacınız vardır. Bunu şu şekilde düşünün: Yarın sabah, bir işveren LinkedIn’e giriş yaparsa, boş bir pozisyon için sizin profilinizi incelerse ve siz orada tam olarak değilseniz? Bilin bakalım, kimi bulacaklar ve iletişime geçecekler? Evet, o kişi muhtemelen siz değilsiniz.

6. Teşekkür Etmek Önemlidir.

Bir zamanlar, ambalajlama ekipmanları üreten bir şirkette bir adayı, mühendislik görevine yerleştirdim. Benzer yeteneklere sahip olan ve işi çok fazla isteyen başka bir mühendisle baş başa rekabet ediyordu. Aday, görüştüğü kişilerin ofisinden ayrıldıktan yaklaşık iki saat sonra her kişiye düşünceli ve robotik olmayan bir teşekkür notu gönderdi. Diğer aday hiçbir şey göndermedi.

Tahmin edin, neden iş teklifini benim adayım almayı başardı? Evet, düşünceli ve robotik olmayan teşekkür ederim notları sayesinde. İşverenler, diğer favorinin hiçbir şey göndermediğini göz önüne aldıklarında, anlaşmayı onun için imzaladılar. Diğer adayla benzer niteliklere sahip olmasına rağmen bu düşünceli davranış işe alınan adayı öne geçirmeyi başardı.